Gözyaşı kanalları, boşaltım ve salgılama işlevlerini gerçekleştiren, görme işlevinde önemli rolü bulunan kısımlardan biridir. Gözyaşı, oküler yapının beslenmesi dışında, immun savunması ve yara iyileşmesi gibi hayati önem taşıyan bileşenlerden meydana gelmektedir. Gözyaşının işlevlerini sayacak olursak;

  • Film tabakasının oküler yüzeydeki dağılımını sağlar.
  • Zararlı maddelerin ve mikroorganizmaların gözde barınmasına engel olur.
  • Göz yüzeyinin mercek bütünlüğünü koruyarak, görüş keskinliğini sağlar.

Gözyaşı kesesinde ya da kanallarında oluşan herhangi bir rahatsızlık, ağrı, batma, kızarıklık ve ödem gibi şikayetleri de beraberinde getirmektedir. Bu tür rahatsızlıklar genellikle nazolakrimal kanal yani gözyaşı salgılanmasını sağlayan kanallarda tıkanma sebebi ile ortaya çıkmaktadır. Gözyaşı kanallarında oluşan tıkanıklık çocuklarda ve yetişkinlerde farklı şekilde görülmektedir.
Yeni doğmuş bebeklerin önemli bir kısmında doğuştan gözyaşı kanalları tıkalıdır. Fakat birkaç hafta içinde çoğu bebekte kendiliğinden açılır. İlk 12 ayın sonunda yüzde doksanından fazlasında kanallar kendiliğinden açılmış olacaktır. Kanalı tıkalı çocuklarda sürekli sulanma ve ara sıra da çapaklanma ve yapışma görülür. Bu çapaklanma dönemlerinde ilaçla tedavi gerekir. Bunun dışında yapılacak en önemli tedavi, göz yaşı kesesinin üzerine doğru uygulanacak masajdır. Bir yaşına kadar masajla tedavi sağlanamazsa ameliyat (sonda uygulaması), yine açılmıyorsa dört yaşında tekrar ameliyat gerekebilir.
Daha önce sorunu olamayan sağlıklı orta ve ileri yaş yetişkinlerde de göz yaşı kanalları tıkanabilir. Başlangıçta sulanma şikayetiyle başlayıp sonraları çapaklanma, batma, şişme şikayetleri gelişebilir. Bu dönemde ki kanal tıkanıklıklarında tek tedavi yöntemi ameliyattır.